Renk Öğretimi

 Bu materyalimiz de öğrencilerimizin renkleri ve renk eşlemesini öğrenmesini amaçladık. Öncelikle bir kutu yaptık. Bu kutuyu çizgisiz kağıtla kapladık daha estetik gözükmesi için, aldığımız çubukların bir kısmını boyadık.Çubuklardan bazısının üstüne de renkli fon kağıtları yapıştırdık. Peki renkleri nasıl öğretmeliyiz?

Öncelikle acele etmemek lazım. Yavaş yavaş sindire sindire öğretmemiz gerekir. Bir renk tamamen öğretilmeden diğer renge geçilmemelidir. Her çocuk özeldir. Çocukların çoğu ana sınıfı bittiğinde renkleri öğrenmiş olur. Bir kısmı da ilkokul birinci sınıfta tamamen renkleri  öğrenmiş olacaktır. Bazı çocuklar çok erken yaşta renkleri öğrenebilirken bazılarınınki  ise ilkokul çağına kadar sürebiliyor. Bizim ilgileneceğim zihinsel yetersizliği olan çocuklar olduğu için renk öğretimi biraz daha zaman alabilir. Burada programlı öğretim kullanılabilir. Küçük adımlar, etkin katılım, başarı, dönüt düzeltme ve bireysel hız yöntemiyle davranışsal ekolle sürekli tekrar ve pekiştirme yaparak sabır ve sebat ile öğrencilerimize bu edinimi gerçekleştirmeye çalışmalıyız.

Otistik Çocuk Dahi mi, Engelli mi?

Otizmin bir engel mi yoksa içinde farklı kabiliyetleri barındıran bir özellik mi? Olduğu sorgulanıyor kitabımızda. Bu kitap temel sorunu sorgularken aynı zamanda otizmli bireylerin toplumdan dışlandıklarını ve toplum tarafından kabul edilmediklerini anlatıyor. Genel itibariyle kitaba baktığımıza hem sosyolojik hem felsefi temellere dayanıyor. Otizmin geçmişten günümüze değerlendirmesinin yapıldığı kitapta otizm genel özelliklerinin sıralanıyor. Otizmin birçok gizil tarafının vurgulanarak okuyucuda merak duygusunu kamçılıyor. Bir zamanlar hepimiz, bu dünyada birer yabancıydık. Çevrenize uyum sağladık ve kitleden biri olduk. Normalleştik! Bizimle birlikte bu dünyaya birçok yabancı aynı anda ayak bastı. Bunların büyük bölümü yabancılığını üzerlerinden atmayı başardı, ama ufacık bir azınlık var ki, onlar yabancı kalmaya karar vererek, farklılıklarını korudu. Fakat bunun için ödenmesi gereken fatura bayağı ağır oldu. Onlar artık içekapanık ve yalnızlık içindeki bir yabancıydı. Bilim adamları onlara otist adını verdiler. Yabancılığına da otizm dediler. Genel itibariyle bilim tarafından da tam olarak teşhisi konulmamış bu durama yazar bir hatalık veya kusur demiyor aksine insanın bir nevi başkalaşmış değişik özelliklerle kendini gösteren bir durum olarak bakılıyor.

Kodlama Eğitimi

Günümüzde değişen zamanla birlikte gelişen teknolojiyi öğrenmek bir mecburiyet halini almıştır. Gelecekte programlamanın bilişim ilminde çok önemli bir yer alacağı bellidir. Bu programda öğrencilerin oyunlara aracılığıyla bu beceriyi kazandırmayı hedeflemektedir. Bu program;Henüz okuma becerisi olmayan 4 yaş üstü çocuklar bile oyun oynarken kodlamanın mantığını kazanabiliyor. Onlar fark etmese dahi algoritma, mantıksal sınama, problem çözme gibi üst düzey kazanımlarda gelişim sağlayabiliyorlar. Platformda öğrenciler için 4 yaş üstü (çocuk okuyucular), 6 yaş ve üstü (okuma becerisi gerektirir), 8 yaş ve üstü, 10 yaş ve üstü gibi çeşitli seviyelerinde dersler mevcut. Ayrıca zaman zaman farklı seviyelerde eğitimleri içeren oyunlar ekleniyor. Star Wars, MineCraft, Donmuş (Frozen - Anna and Elsa) gibi oyunlar ile çocukların ilgilerini çekmek amaçlanıyor. 

Kodlama bilmeyen öğrencilerimiz için iyi bir uygulama olduğunu düşünüyorum.

ScratchJr   kendi etkileşimli öyküler ve oyunlar oluşturmak için genç çocuk (yukarı yaşları 5 ve üzeri) sağlayan bir giriş programlama dilidir. Çocuk karakterler, atlama, dans hareket ve şarkı yapmak için bir araya grafiksel programlama blokları oturtun. Daha sonra kendi karakterleri hayata yapmak için programlama blokları kullanmak  Çocuklar bile kendilerini fotoğrafları eklemek, boya editörü karakterleri değiştirmek  kendi seslerini ve sesleri ekleyebilirsiniz. Bu program böylelikle teknoloji keyifli bir yoldan edinip beceri haline getirmelerini sağlıyor.

BEE- BOT

Bee-Bot teknoloji keyifli yollarla öğrenmeyi sağlayan bir araçtır. 3 yaştan itibaren çocuklar için tasarlanmış çocuklara kodlama öğreten heyecan verici yeni bir robot. Renkli, kullanımı kolay ve kullanışlı robot ile sıralama, tahmin, problem çözme öğretmek ve eğlenmek için mükemmel bir araçtır. Renkli tasarımı çocukların ilgisini çekerek öğrenmelerini kolaylaştırıyor. Yön tuşları ile robotu ileri geri, sola ve sağa götürebilir 40 komuta kadar hafızada tutarak hareket ettirebilirsiniz. Hafızaya aldığınız komutları Yeşil GO tuşuna basarak başlatabilir ve girdiğiniz komutların hareketini izleyebilirsiniz. Robotumuz her bir komutun sonunda yanıp sönerek bip sesi çıkarır ve ışı karı ve sesi ile komutların tamamlandığını onaylar. Çocuklar robotun güzelliği ile defalarca kullanmak iterler ve her zamankinden daha yaratıcı ve karmaşık komut dizileri yapabilmek için kendilerini rahat hissede bilir.

TYNKER

Çocuklara oyun ve program yapmalarını öğretmeyi amaçlayan bir eğitim programla platformudur. . Kaynak kodu yazmak yerine, kod bloklarını görsel olarak sürükler ve birleştirirsiniz. Görsel tasarım ve ilkeler, tıpkı Hopscotch ve Snap gibi ücretsiz scratch dayanıyor. Diğer bir fark, Scratch'ın ücretsiz bir açık kaynak projesi olmasına rağmen, Tynker kursları satmayı amaçlayan ticari bir üründür. Tabletlerde ve bilgisayarlarda rahatlıkla kullanırsınız. Bu program geleceğe dair beceriler öğrencilere edindirmede oldukça kullanışlıdır. Çünkü kurulumu oldukça kolaydır. Gelecekte bilişimin daha da önemli bir yer işgal edeceğini düşündüğümüzde bu programların eğitim programımızda daha fazla yer alması gerektiğini düşünüyorum

Yerdeki Yıldızlar

                                     ''HER ÇOCUK ÖZELDİR''

 Öğrenme güçlüğü çeken bir çocuktur. Çevresindekiler çocuğa kötü davranırdı. hiç kimse disleksi hastası olduğunu bilmez annesi bile bilmez. Gerçi ülkemizde de disleksinin ne olduğunu çoğu kişi bilmiyor. Bu Hindistan'da daha da normal olduğunu düşünüyorum. Ishaan adında bir çocuk var ve etrafındakiler çoğu onu küçük görüyor.. Çünkü Ishaan yaşıtları gibi sayıları ya da harfleri algılayamamaktadır. Bu sebepten dolayı da geri zekalı ve tembel olarak görülmektedir. Hatta bu durumda ailesi bile ona destek olmamaktadır. Ailesi de onun yetersiz bir çocuk olarak gördüğü için yeterince ilgilenmemektedir.

Bir gün ailesi artık Ishaan’dan ve sorunlarından iyice bıkar. Bu yüzden onu yatılı bir okula göndermeye karar verir. Ishaan gittiği yatılı okulda hayatını tamamen değiştirecek olan resim öğretmeni ile tanışır. Zaten Ishaan’ın başarısı da gittiği bu yatılı okula dayanmaktadır. Bu filmde de Ishaan’ın başarı öyküsü anlatılmaktadır. Biraz daha detaya inecek olursak;  Ishaan derslerinde çok başarısızdır. Hatta ders kitabını açtığında karşısına çıkan harfler ve rakamlar sanki dans ediyor gibi gelmektedir. Bu nedenle Ishaan okuma yazmayı bile 3. Sınıfta öğrenir. Çünkü derslerle hiç alakası yoktur. Tabi bu başarısızlık sebebiyle arkadaşları da ona kötü davranmaktadır. Bu yüzden artık kendini sosyal yaşamdan iyice kısıtlamıştır ve yeni arkadaşlar edinmemektedir. Hatta eski arkadaşları ile bile görüşmemektedir. Yalnızken kendisini çok daha mutlu hissetmektedir. Kimsenin ona karışmasını istemez. Bu yüzden de insanlarla iletişim kurmayı bırakır.

Ishaan annesi bu duruma içten içe üzülmektedir ve ona yardımcı olmaya çalışmaktadır. Fakat babası bu durumu kabullenemez ve Ishaan’ı sürekli aşağılar. Bu durum Ishaan’ın zihnini iyice kötü yönde etkiler. Bu yüzden hayali olaylara takılır. Yani kendisine hayaller üretir. Böylesine çıkılmaz bir noktadayken en sonunda resim öğretmeni onu bu dertlerinden tamamen kurtaracaktır.

Arkadaşım Geceleri Uçar

OTİZM UYGULAMA PROGRAMLARI İNCELEME

1. EDUCA

 Bu program öğrencilerimizin harfleri, şekilleri doru algılaması ve anlamlandırmasına yardımcı olan bir programdır. Önce harflerden başlıyor. Sonra sırayla nesneler, sebze meyveler, araçlar taşıtlar, rakamlar, yer yön işaretleri yapbozlar, güneş arı tavuk gibi karışık objeler veriyor. Yedi aşaması var. genel olarak incelediğimde olumlu yönleri; öğrencilerimizin şekilleri nesneleri daha kolay anlamlandırmasını, eşleştirme becerisini artırdığını, düşünme ve akıl yürütme yeteneklerine olumlu yönde katkı sağladığını görüyoruz. Öte yandan olumsuz özelikler; içeriğin çok basit hazırlanması, belli bir sistematiğinin olmaması, tam olarak kazandırılmak istenen becerinin net olamaması, verilen nesne ve objelerin birbirinden tutarsız olarak düzenlendiği, program girişin de belli bir yönergenin olmaması, hangi düzey ve kademe uygun hazırlandığının ve nasıl bir şekilde uygulanacağının kullanıcılar gözünde bulanık kaldığını sayabiliriz.



2. AYŞEGÜL TURAN ARTİKÜLASYON 

 Bu program özellikle öğrencilerimiz konuşma bozuklularına yönelmiştir. Bildiğiniz üzere otizmli bireylerde dil ve konuşma bozuklukları sıklıkla rastlanır. Bunlardan bir tanesi de artikülasyon bozukluğudur. Artikülasyon (sesletim) bozukluğu, konuşma seslerinin yanlış üretilmesidir. Örneğin; çocuğun kedi yerine tedi mor yerine moy demesi yani burada çocuk gerekli motor hareketinde bulunmadığı için sesleri yanlış çıkartır. Programın olumlu özelliklerine baktığımızda; 4 aşamalı hazırlanmış oldukça sistematik bir şekilde düzenlenmiş ve hedef kazanımı oldukça net olduğu gibi program çıkartılması gereken her ses için ayrıca resimle yoluna gitmiş. Mesela bir harf için ona yakın resimleme yoluna gidilerek resimlerle somutlama yapılmış, bilginin kalıcılığı böylelikle artırılmış. En sevdiğim yönü bilginin bir sistematiğinin ve mantığının olmasıdır. Uygulama oldukça basit ama kazandırdığı davranış yönünde kendin oldukça emin gözüküyor. Bu bakımdan faydaları oldukça çok ve eğitim ortamlarında kullanılabileceğini düşünüyorum. Olumsuz özeliklerine bakarsak en çok eleştirdiğim hususu paralı olması üstelik her aşaması için ücretlendirme yapılmış bu da programın eğitsel bir amaçtan çok maddi kaygılarla yapıldığını ortaya koyuyor. Genel bir program da yapılabilirdi. Neden sadece sesletim bozukluğu üzerinde durulmuş. Daha bir çok konuşma bozukluğu türü varken yani demek istediğim çeşitlilik oldukça az olmuş bu da hitap edeceği insan sayısını oldukça azaltığını düşünüyorum.

AZİM VE SEBAT

Sebat

1. Hayatımızda birçok engel çıkar ve biz bu engelleri aşmada başarı gösteremeyebiliriz. Çünkü geçmişteki olumsuz deneyimler, yaptığımız hatalar bizim olumsuz durumlara koşullanmaya itiyor. Hayatımızdaki olumsuz deneyimler tüm hayatımızı olumsuz etkileyecek düşüncesi ile yanlış bir genellemeye giden birey bundan kurtulabilmek için pozitif düşünme yollarına gitmelidir. Hatalar belki de insanı daha büyük doğrulara götürmek içindir. Engelli kardeşlerimizin engelleri onları hayata küstürmemeli onların da toplum içerisinde saygın bir konuma gelebilmelerinin ellerinde olduğu ve eğer azim gösterir ve sabırla çalışırlarsa bir çok zafere kavuşabileceklerini söylemek istiyorum. Toplumumuzun bilinçli olmaması, devlet yardım ve desteklerinin yetersiz olması, teşviklerin bireyin ihtiyaçlarını karşılamasının büyük bir sorun olduğunu biliyoruz. Lakin şu da var ki başarı öyle bir şey ki her durum ve koşulda açabilen bir çiçek gibidir. Zaman değişiyor günümüzde insanın fiziksel gücünde çok zihin gücünden yararlanılıyor. Bu bağlamada zihni çalışan bir birey günümüzde çok iyi yerlere gelebilir. Yine Beethoven'nın belli bir yaştan sonra sağır olduğunu ama bunun mesleki hayatına hiç etki etmediğini ve sağırken dahi bir çok eser bestelediğini unutmayalım.

Sevgili velilerimiz :

Bir hayal ürünü olarak geliştirdiğimiz bu projelerimizle aslında çocuklarımıza bilim merakını aşılamayı amaçladık. Merak duygusuyla çocuklarımıza yeni pencereler açmak ve o pencerelerden yansıyan ışıklarla çocuklarımız gönüllerine sevgi tomurcuklarını ekmeyi amaçladık. O tomurcukların asırlık çınar ağaçlarına dönüşmesi dileğiyle sevgiyle hoşça kalın...

Merhaba

26 ekim 1994'de doğdum bu benim ikinci üniversitem daha önce Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesin'de Türkçe öğretmenliğini okudum. Daha Sonra kpss çalıştığım sene üniversite sınavına girdim. Girdiğim sınavda yüksek puan alınca tercih verdim. Ama Maltepe Üniversitesi aklımda yoktu. Tercih zamanının son günlerinde Maltepe Üniversitesini tercih ettim ve ilk tercihim geldi .Daha sonra Maltepe Üniversitesi özel eğitim bölümüne başladım. Böylece özel eğitim maceram başladı. Özel eğitim hakkında pek bir bilgim yoktu. Buraya geldikten sonra pekte kolay olmayan bir iş yaşantısının olduğunu öğrendim. Özel eğitim öğretmenliği sabır ve sevgi isteyen bir meslektir. Bu sebepten dolayı herkesin yapabileceği basit bir meslek değil tam aksine özveri gerektiren bir meslektir. Zaman su gibi akıp geçiyor. Bizler değişen dünyaya ayak uydurmalıyız ve teknolojiye kendimizi adapte etmeliyiz. Sonuçta yeni nesiller gelecek içindir. Bu zaman içinde doğarlar ama gelecek için var olurlar.